İntihara yönlendirme suçu Türk Ceza Kanunu madde 84’de düzenlenmiştir. Madde metni şu şekildedir: “Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Madde metninden de anlaşılacağı üzere intihara yönlendirme suçunun cezası iki yıl ile beş yıl arasında hapis cezasıdır. İntiharın gerçekleşmesi durumunda ise ceza dört yıl ile on yıl arasında hapis cezası olarak tanımlanmıştır. (Türk Ceza Yasası madde 84/2)
Türk ceza kanunu madde 84/3 şu şekildedir: “Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu hüküm de fiilin alenen yapılması durumunda verilecek cezanın daha yüksek olacağına dikkat etmek gerekir.
İntihara yönlendirme suçu düzenlendiği Türk Ceza Yasası madde 84/4: “İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.” hükmünü içermektedir.
İntihara Yönlendirme Suçu Unsurları
İntihara yönlendirme suçu faili ve mağduru herkes olabilir. Bu yönüyle suç özgü bir suç değil genel bir suçtur. Suçun maddi konusu ise “yaşayan bir insan”dır.
5237 sayılı Türk Ceza Yasası, intiharla ilgili olarak üç ayrı suç öngörmüştür.
İntihara İkna Veya Yardım Suçu
Seçimlik hareketli bir suçtur. Suçun hareket ögesini, başkasını intihara azmettirmek, teşvik etmek, başkasının intihar kararını kuvvetlendirmek veya başkasının intiharına herhangi bir biçimde yardım etmek oluşturur. Suç sayılan bu davranışların herhangi biriyle işlenebilir. 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nda sadece intihar kararının alınmasını sağlamak değil, alınmış kararın kuvvetlendirilmesi ve teşviki de suç sayılmıştır. Yardım herhangi bir şekilde olabileceğinden, ihmali davranışlarla da yardım edilmesinin cezalandırılmasına olanak tanınmıştır.
Bu suçun oluşması için intiharın gerçekleşmiş olması, yani ölümün gerçekleşmiş olması gerekmez. 5237 sayılı Türk Ceza kanunu madde 84/1 de sonuç vermeyen bir ikna ve yardım da cezalandırılmaktadır.
İntihara alenen teşvik suçu
Bu suçun hareket ögesini açıkça belli bir kişiyi hedef almaksızın başkalarını intihara teşvik etmek oluşturmaktadır. (TCY m. 84/3) Suçun oluşması için intiharın gerçekleşmiş olması yani ölümün meydana gelmiş olması gerekmez. Hareket ögesinin oluşabilmesi için intihara teşvikin alenen olması gerekir. Türk Ceza Yasasında aleniyet için aranan temel ölçüt, eylemin, gerçekleştiği koşullar bakımından belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilir olmasıdır.
İntihara Zorlama Suçu
Bu suç ya temyiz kudreti olmayan bir kimseyi intihara sevk etmek suretiyle ya da temyiz kudreti olan bir kimseyi cebir ve tehdit kullanmak suretiyle intihara zorlayarak işlenebilir (TCY m. 84/4). İlk durumda failin cebir ve tehdit kullanmış olması gerekmezken ikinci durumda failin mağduru cebir kullanarak veya tehdit ederek suçun oluşabilmesi için intihara zorlaması gerekmektedir.
Manevi Unsur
Suçun manevi unsuru kasttır. Suçun oluşabilmesi için failin saiki veya amacı önem taşımaz. Kast ile hareket etmiş olması gerekli ve yeterlidir.
Muhakeme
İntihara yönlendirme suçu soruşturması ve kovuşturması re’sen yapılır şikayet aranmaz.
Yüksek Mahkeme İçtihatları
Yargıtay 1. Ceza Dairesi Kararı
ÖZETİ: B.’in de ilaçları içtiği, bir süre sonra hastaneye gittikleri ve tedavi sonucu yaşama döndürüldükleri olayda, intihar etmeyi sanık B.’in teklif ettiği ve intihar etmekte kullanılan ilaçları sanığın isteği üzerine mağdurenin temin ederek getirdiği anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan intihara yönlendirme suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Cumhuriyet Savcısının temyizi üzerine yapılan incelemede;
Evli ve iki çocuk babası olan 31 yaşındaki sanık B. ile 16 yaşındaki mağdur K.’in arkadaşlık yapmasını ailelerinin onaylamaması üzerine, B.’in 11.03.2010 tarihinde K.’in telefonuna mesaj çekerek “benimle her şeye var mısın” dediği, K.’in de “evet” şeklinde cevap vermesi üzerine, bu kez de mağdureden öldürecek bir ilaç getirmesini istediği, 12.03.2010 tarihinde K.’in evden 4 kutu ilaç alarak okul çıkışı B. ile buluştuğu, birlikte Mersin’den Erdemli’ye gittikleri, burada bir pansiyonda kaldıkları, 14.03.2010 tarihinde B.’in K.’e ilaçları getirip getirmediğini sorduğu, K.’in de getirdiğini söylemesi üzerine ilaçları paylaştıkları, önce K.’in içmeye başladığı, B.’in de ilaçları içtiği, bir süre sonra hastaneye gittikleri ve tedavi sonucu yaşama döndürüldükleri olayda, intihar etmeyi sanık B.’in teklif ettiği ve intihar etmekte kullanılan ilaçları sanığın isteği üzerine mağdurenin temin ederek getirdiği anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan intihara yönlendirme suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Sonuç: Bozmayı gerektirmekle, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
Y. 1.C.D. E. 2013/4118 K. 2013/7481 K.T. 04.12.2013
Yargıtay 1. Ceza Dairesi Kararı
İNTİHARA YÖNLENDİRME SUÇU Müştekiyle Duygusal Beraberlik Yaşayan Sanığın, Ayrılmalarının Akabinde Müştekiye Cep Telefonu İle Birbirine Yakın Zamanlarda Çektiği Mesajlarda Hakaret İçeren Sözlerin Yanında, “Öldür Kendini, Aileni Bu Utançtan Kurtar, Aileni Utanç İçinde Yaşatma Daha Fazla, Böyle Her Gün Ağlayacaklarına Ölünce Bir Gün Ağlar Sonra Unuturlar Şeklinde İfadeler Kullandığının Sabit Olduğu – Aralarında Bulunan Husumet Nedeniyle, Müşteki İle Sanık Arasında Herhangi Bir Manevi Bağın Bulunmadığı, Bu Nedenle Müştekinin Sanığın Söz, Telkin ve Teşvikini Ciddiye Almadığı – Müştekinin Herhangi Bir İntihar Girişiminde Bulunmadığından Suçun Yasal Unsurlarının Oluşmadığı – Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilmesi Gerektiği
Özeti: Sanığın, müştekiye cep telefonu ile birbirine yakın zamanlarda çektiği mesajlarda hakaret içeren sözlerin yanında, intiharı teşvik edici ifadeler kullandığı ,aralarında bulunan husumet nedeniyle, müşteki ile sanık arasında herhangi bir manevi bağın bulunmadığı, bu nedenle müştekinin sanığın söz, telkin ve teşvikini ciddiye almadığı, herhangi bir intihar girişiminde bulunmadığından suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinin dikkate alınması gerekmektedir.
KATILANLAR : …, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
b) Hakaret suçundan; TCK’nun 125/1, 43/1, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası.
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın, müşteki …’ya yönelik hakaret suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin; bir nedene dayanmayan, katılan kurum vekilinin; eksik ceza tayin edildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanık hakkında intihara yönlendirme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre, bir süre müştekiyle duygusal beraberlik yaşayan sanığın, ayrılmalarının akabinde müştekiye cep telefonu ile birbirine yakın zamanlarda çektiği mesajlarda hakaret içeren sözlerin yanında, “öldür kendini, aileni …/…
bu utançtan kurtar, aileni utanç içinde yaşatma daha fazla, böyle her gün ağlayacaklarına ölünce bir gün ağlar sonra unuturlar, hala hayatta olman şaşırttı beni” şeklinde ifadeler kullandığının sabit olduğu, ancak aralarında bulunan husumet nedeniyle, müşteki ile sanık arasında herhangi bir manevi bağın bulunmadığı, bu nedenle müştekinin sanığın söz, telkin ve teşvikini ciddiye almadığı, herhangi bir intihar girişiminde bulunmadığının anlaşıldığı olayda suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Y.1. C.D. E. 2018/2727 K. 2018/4383 K.T. 25.10.2018
Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık intihara yönlendirme suçunun şüphelisi veya sanığı konumunda olan müvekkillerine özenle ve profesyonelce Eskişehir Ceza Avukatı olarak müdafilik hizmeti vermekle beraber, bu suçun mağduru veya şüphelisi olan müvekkillerini de aynı şekilde temsil etmektedir.